Buzağı-Dana Ahırları


Sığır yetiştiriciliğinin ekonomik başarısı, büyük oranda buzağı kayıplarının azlığına bağlıdır.
Buzağı yaşamının ilk 4 ayı en kritik dönemdir. Dünyadaki ortalama buzağı ölüm oranı, solunum
yolu enfeksiyonu ve ishale bağlı olarak %10-11 arasında değişmektedir. Kayıp oranının
azaltılması için, buzağılara uygun çevre koşullarının sağlanması gerekir. Bu amaçla buzağı
barınaklarının planlanmasına önem verilmelidir. Buzağılara uygulanan bir takım barındırma
tipleri bulunmaktadır. Bunları, geleneksel ve yeni sistemler olarak iki ana gruba ayırabiliriz.
Geleneksel barınma, sıcak ahırlar şeklinde düzenlenmekte, ahır içerisinde yeterli havalandırma
bulunmadığından koku, mikrop sorunu ve ısı birikimi görülmektedir. Genellikle bağlı duraklı
küçük işletmelerin ahır sisteminde buzağılar, sağılır ineklerle birlikte aynı ortamda
barındırılmaktadır. Bu durum hastalıklarla mücadelede sorun yaratmaktadır. Bu sistemin
özellikle büyük sürülerde farklı biçimde düzenlenmesi gerekir. Buzağılar dış hava koşullarına
kolaylıkla uyum sağlayabilir. O nedenle açık havada barınmaları mümkündür. Buzağılar ilk
günlerde bireysel barındırılmalıdır.
Bireysel bölmelerde buzağıların birbirlerini emmesi engellenmekte, ağız sütünü almaları ve
kontrolleri kolay olmaktadır. Yaklaşık 2 hafta bu bölmelerde kalan buzağılar daha sonra grup
bölmelerine alınmalıdır. Çünkü buzağıların birlikte yaşamaya alışmaları ve kesif yeme hızlı
alışmaları arzu edilir.
Günümüz modern süt sığırı yetiştiriciliğinde, doğal ortamın hakim olduğu yalıtımsız barındırma
sistemleri buzağı-dana ahırı olarak önerilmektedir. Yalıtımsız, kapalı ve açık buzağı barınakları
iyi bir havalandırmaya sahiptir ve buzağı ve dana için arzu edilen ortamı sağlar.

 

" Müşteri Allah’ın bizim için ayırdığı rızkı kapımıza kadar getiren elçisidir… "